Sevin Okyay'ın hayatımda ayrı bir yeri var. Kısa süren radyo programcılığımızda birbirimizin suç ortağı olduğumuz günlerle sınırlı değil ilişkimiz. Tanıyan herkes gibi ben de onun ışığına uçanlardanım.
Çeviri Derneği'nin Onur Ödülü benim canım ortağıma verilmiş. Aldığı ödüllere şaşıracak değilim, almadığı ödüllere üzülürüm ancak.
Bu vesileyle Ebru Çapa'nın yazısını (yazının bir kısmını) ziyaret edeyim dedim. Fil Uçuşu'nda Ebru Çapa cümleleri görmek de ayrı bir güzellik. Kaleminin ve zihninin hastası olduğum iki insan, bu sayede bir yazıda buluşacak.
İşte fotoğraflar eşliğinde, Ebru Çapa imzasıyla "The Sevin Okyay" yazısından tadımlık. Gerisini kendiniz bulup okuyun. Çünkü kaçmaz.
Bu kadar insan olmasa, ne var ne yok, diye sorulduğunda, sistemi çöküp parçalarına ayrılması gereken bir bilgisayar olduğundan bile şüphelenilebilir. Etten kemikten bir fani her konuya bu denli hakim olabilir mi?
Çeviri Derneği'nin Onur Ödülü benim canım ortağıma verilmiş. Aldığı ödüllere şaşıracak değilim, almadığı ödüllere üzülürüm ancak.
Bu vesileyle Ebru Çapa'nın yazısını (yazının bir kısmını) ziyaret edeyim dedim. Fil Uçuşu'nda Ebru Çapa cümleleri görmek de ayrı bir güzellik. Kaleminin ve zihninin hastası olduğum iki insan, bu sayede bir yazıda buluşacak.
İşte fotoğraflar eşliğinde, Ebru Çapa imzasıyla "The Sevin Okyay" yazısından tadımlık. Gerisini kendiniz bulup okuyun. Çünkü kaçmaz.
Bilen bilir; Sevin Okyay’ın yumuşak karnına ulaşmak, ona telefonla ulaşmaktan daha kolay iştir. Evin telesekreterine mesaj bırakmışım, şanslı günümde olsam gerek, kısa zamanda geri dönmüş. Ne yaptığını soruyorum; bir arkadaşıyla bilgisayar başındaymışlar; arkadaşı ona blog açıyormuş. Fakat çakma bir yazılım olduğu için, ismi ve yazı başlığı arasında tire yerine virgül çıkıyormuş sayfada; ona takılmış kafası... Fıtık olmuştur; tahmin ederim... Tashihli ismini protesto etmek için İddaa oynamayı reddeden birinden söz ediyoruz neticede!
Röportaj için aradığımı söylerken, bir yandan da nasıl bir topa girdiğimi düşünüyorum. Zor... Sevin Okyay, Büyük Dekatloncu’dur çünkü: Sinema, caz, spor, edebiyat yazarlığı ayrı, öykü-deneme yazarlığı ayrı, tiyatro ve oyun yazarlığı ayrı, çevirmenliği ayrı, radyoculuğu ayrı, televizyonculuğu ayrı... Mükemmel bir kalemle, bir eliyle çeviri yaparken, öbür eliyle ansiklopedi fasikülü yazabilir ve bunu takdirden öte hayrete şayan bir şıpınişi rahatlığında, üstelik akıllara ziyan bir tevazu içinde becerir.
Bu kadar insan olmasa, ne var ne yok, diye sorulduğunda, sistemi çöküp parçalarına ayrılması gereken bir bilgisayar olduğundan bile şüphelenilebilir. Etten kemikten bir fani her konuya bu denli hakim olabilir mi?
EmoticonEmoticon