Kırmızı Oda | Red Room

3 Hikaye – 3 Anlatı

“Kırmızı Oda” (2004), “Bekleme Odası v1” (2009) ve “Kayıp Oda” (2011) isimli işler, sondan başa doğru ilerleyen tek bir senaryonun parçaları niteliğindedir ve güncel sanat alanına dair desen, resim, video, fotoğraf ve enstalasyon gibi mediumlarla üretilmiş çok katmanlı bir projedir. 3 farklı hikaye ve 3 farklı anlatısallık üzerine kurulu olan üçleme, kendi içlerinde bölünerek bu işlerin ara katmanlar niteliğinde olan “Kırmızı Oda: Sekanslar” (2005) ve “Bekleme Odası v1” (2009) gibi işlerin de ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır.

Proje, “film”in temel yapı taşları olan senaryo, görsel, ses gibi elemanların eksiltilmesi, eklemlenmesi ve dönüştürülmesiyle ortaya çıkmıştır ve sinemasal anlatının sunduğu olanakları, senaryo temelli olan işlerin üretilmesi için bir yöntem olarak kurgular. Bu dönüşümlere parallel olarak hem içeriksel hem de yapısal farklılıklar barındırır. Çekim senaryosu da Çağrı Saray tarafından yazılmış olan proje, edebiyat alanına dair açık göstergeler taşımasından dolayı sistematik olarak edebiyat alanına dair belli yapıtlara da referanslar verir. Senaryonun ve bu senaryoya bağlı üretimlerin tümü, içerik bağlamında Çağrı Saray’ın işlerinde ve üretim dizgesinde odaklandığı kimlik, kişisel tarih ve bellek gibi kavramlarla ilişki içindedir.
3 Stories – 3 Narratives
Works called “The Red Room” (2004), “The Waiting Room v1” (2009), and “The Lost Room” (2011) are like the parts of a single script that goes tail to head and is a multilayered project created with media like drawings, paintings, videos, photography and installations regarding the contemporary art scene. This trio, based on 3 different stories and 3 different narrations branched within themselves, forming a basis for others like “The Red Room: Sequences” (2005) and “Waiting Room v2” (2009) that serve as sublayers for these works.
The project emerged by the reduction, articulation and transformation of the elementary keystones of “film” such as script, vision and sound. It assembles the possibilities cinematic narrative offers as a method to produce script-based works. Shooting script also written by Saray, the project refers to certain literary pieces as well, by means of possessing distinct manifestations about the literary arts scene. Script and all types of script-based artistic production is, within the context of content, related to concepts that Çağrı Saray focuses on through his works and production sequence such as identity, personal history and memory.

Film | Film, 10 dk. | 10 min., 2004











































Kırmızı Oda

“Kırmızı Oda”, hikayesi kavramlardan veya günümüz sanatının sorunlarından kilometrelerce uzakta, klişe sayılabilecek underground polisiye bir hikayeyi içeriyor.
Temel olarak bir filme dair tüm unsurları (anlatısal bağlamda hareketli görüntü-ses ve kurgusal yapı) içinde barındıran Kırmızı Oda, izleyiciye bir filmi hayal etmek/canlandırmak ve yeniden inşa etmek gibi çok özel bir olanak sunuyor. Bu bağlamda Kırmızı Oda’nın izleyicisi bir anlamda hem filmi üreten hem de deneyimleyen kişi konumunda.
Kırmızı Oda, sinemayı günümüz sanatı bağlamında bir medium olarak yeniden tarif ederken, sinema ve güncel sanat arasında kurulu olan organik ilişki bağlamında sinemanın kuramsal özelliklerinin yanı sıra film izleme pratiğine dair yeni bir öneri peşinde.
Kırmızı Oda projesinin ilk bölümü 2004’de İtalya’da Premio del Golfo Bienali’nde sergilenmiştir.

Red Room

The Project named Red Room contains an underground criminal story that is hunderds of miles away from the causes and concepts of contemporary art. Basicly Red Room includes all elements of a film (motion picture, sound and fictional structure in the context of narrative) and offers audience a lot of special opportunities like image, inspire and reconstruction. In this context of these opportunities, the audience of Red Room produces and experiences the film at the same time.
Red Room approaches the cinema as a contemporary medium and offers a new suggestion for the film theory and practice of film watching in the context of the relationship between cinema and contemporary art.
First part of the Red Room was exhibited at Premio del Golfo Biennial in 2004.














































Kırmızı Oda

“Kırmızı Oda”, hikayesi kavramlardan veya günümüz sanatının sorunlarından kilometrelerce uzakta, klişe sayılabilecek underground polisiye bir hikayeyi içeriyor.
Temel olarak bir filme dair tüm unsurları (anlatısal bağlamda hareketli görüntü-ses ve kurgusal yapı) içinde barındıran Kırmızı Oda, izleyiciye bir filmi hayaletmek/canlandırmak ve yeniden inşa etmek gibi çok özel bir olanak sunuyor. Bu bağlamda Kırmızı Oda’nın izleyicisi bir anlamda hem filmi üreten hem de deneyimleyen kişi konumunda.

Kırmızı Oda, sinemayı günümüz sanatı bağlamında bir medium olarak yeniden tarif ederken, sinema ve güncel sanat arasında kurulu olan organik ilişki bağlamında sinemanın kuramsal özelliklerinin yanı sıra film izleme pratiğine dair yeni bir öneri peşinde.


“Karanlık: Günbatımında asla evde olmamalısın! Dışarı çık, evden uzaklaş, fakat asla evde kalma! / Adam: Kimsin sen ve beni nereden tanıyorsun? / Karanlık: Belindeki silaha gerçekten ihtiyacın var mı? / Adam: Kimsin sen?!! / Karanlık: Ben bu restoranın sahibiyim, hergün işbaşı yapıp, mesai bitiminde evine dönen ve herkes gibi yaşlanıp ölümü bekleyen biri... / Adam: Sorduğum bu değil! Sen kimsin, adın ne, beni nerden tanıyorsun?!! / Karanlık: Bu, sana yaptığım iyiliklerin yanında o kadar anlamsız bir ayrıntı ki...Önemli olan şu an buradasın ve yarın yeni bir gün doğuşunu daha izleme şansın olacak... / Adam: Siktirtme şansını!! Kimsin sen??!

/ Karanlık: Artık rahatlama zamanı...Dinle…”


EmoticonEmoticon